30 Nisan 2011 Cumartesi

Yazıyorum da Noluyo-90


*Yine ben.

*Şu hayattaki en zor durum 5 kuruş para üstü almanız gereken durumlardır. Mis gibi yapmışsınızdır alışınızı, veriş kısmına gelmiştir olay. Parayı uzatmışsınızdır, ama o da ne  ? Para üstü olarak 5 kuruş almanız gerek. Şimdi almasanız, ben 5 kuruşa tenezzül etmem deseniz, karşınızdaki, ‘’ibineye bak 5 kuruş diye almıyor 25 kuruş olsa görürdüm ben seni’’ diyor. Şimdi alsanız karşınızdaki ‘’İbineye bak sanki 5 kuruşla fakir olacak’’ diyor. Belki de karşımdaki adam çok iyi bir adam, belki de demiyor bunları. Karşımdaki adam, hayatımı karartın lan ibine.

*Pazartesi sendromundan kurtulmanın yolunu buldum. Haftanın günlerini kafama göre diziyorum ve her haftanın başı başka bir gün oluyor. Mesela geçen haftaya cumartesi sendromuyla başladım. Biraz salakça oldu amma ossun. Mesela bugün de Salı. Ne o öyle, biri çıkmış haftanın günleri şu şekilde olacak demiş, biz de koyun gibi me, pardon he demişiz. Hem böyle daha iyi, mesela haftaya hangi günle başlayacağımı kendime söylemiyorum bazen, süprüz oluyor. Sendrom falan kalmıyor insanda.

*Bir bilgeye sormuşlar, gerçek sevgi ne diye, ‘’Abi seviyorsan git konuş bence’’ demiş.

*Şöför makamının oradaki kapıyı kapatma duşuna basıp, kapı kapanmadan otobüsten inmeye çalışan İett şöförünün yaşadığı adrenalin, köpekbalıklarıyla dolu bir okyanusta sörf yapmanın verdiği adrenaline bin basar.

*Misal, şimdi örnek verecek olursam, burada bir şey yazmak için aklıma biri konuşurken bir şey geliyor ve yazıyorum mesela.  Bazen da bu bir şey konuşan benim arkadaşım oluyor ve yazımı da okuyor ve sonra bana gelip ‘’ Aşk olsun, beni yazmışsın’’ diyo. O zaman ne diyeceğimi bilemiyorum.

*Hangi birimizin, şehrin bu yakasında yaşarken karşı dediğimiz yere gittiğimizde, şehrin o yakasında yaşayın birinin de bizim yaşadığımız yakaya karşı dediği an beyinsel hücrelerimizde bir duraksama olmadı he ?

*O an olmasa bile yukarıdaki cümleyi okuduktan sonra kesin olacak. Nassı bir cümle kurdum lan ben ?

*İlkokul alert espirisi: O şimdi askere gidecekti ama bempe teskere almış. Ehe ehe.

*Şu dünyada en karaktersiz şey ne diye sorsan, hiç düşünmem, pek düşünmem ben çünkü, su derim. Yok şu kadar yüksekten atlarsan beton etkisi yapar, yok denizlerdeki su gökyüzünün rengini alır, bilmem ne.  Hep bir taklit, hep bir özentlik içinde bu su. İnsan H2O’luğundan utanır be !

*Herkes beni hastayım sanıyor, Fas’tayım kimse bilmiyor.

*Tivitırda az ünlü olup da başka bir az ünlüyü followlayanın dramı Stv’deki hiçbir yapımda yok bence. İkinizde az ünlüsünüz ama sen onu tanıdığın için o senden bir basamak daha ünlü oluyor. Sen git onu followla, belki beni tanıyordur umuduyla bekle ama yok follow falan. Çok yazık.

*Tivitırda ünlülük testi: Hava bugün çok soğuk yaz, 100+ RT alırsan bil ki acayip ünlüsün, baktın kimse takmıyor, bildiğin sıradan vatandaşsın. Git vergini falan öde hemen bence.

* O zaman bu haftalık da Dı End.


29 Nisan 2011 Cuma

Hangisi ?


Yaptığım ankette ''Hangisi'' diyerekten oldukça öz ama bir o kadar da zorlayıcı bir sual yöneltmiştim siz sevgili okuyuculara. Cevap şıklarıylsa ayınen şu şekildeydi: Aşk, Para, Seks, Pilav üstü kuru. Gelen cevaplar herkesi şok etti. Hatta İsviçreli Bilim Adamları beni arayıp bir şeyler dedi ama İsviçreçe bilmediğimden pek anlayamadım. Abuk bir araştırma ya, eksik kalmasınlar hemen atladılar.

Neysem sonuçları verecek olur isek,neden çoğul konuştum bilmiyorum, bu işlemi tek başıma gerçekleştireceğim oysa ki, sırf hava ossun diye işte. Evet sonuçlar diyorduk;
Aşk
   0%
Para
   13%
Seks
   18%
Pilav üstü kuru
   68%



şeklinde. Görüldüğü üzre aşkı işaretleyen bir canlı yok. Ama etrafımıza bakınca ''aağğşşkk, ben ağğğşşk istiyom'' diye zırlayan milyonlar dolu. Artık böyle bir zırlak tip görünce ağzının ortasına vurup ''Anket yaptık lan o kadar, zırlayana kadar oy kullansaydın ya'' diyecem.  Ayrıca anketi kazanan Pilav Üstü Kuru arkadaşımızı da tebrik ediyorum.

9 Nisan 2011 Cumartesi

Yazıyorum da Noluyo-89


*Yine ben.

*Geçen hafta resmen ‘’Rahatsızlığından ötürü bu hafta yeni yazı yazamadı’’ modundaydım.

*İstanbul’da Lale Festivali başlıyormuş. Haber vereyim dedim. Beni okuyan milyonlar içinden belki ilgilenen 1 veyahut 2 kişi vardır.

*Pırasayı yeryüzünden silmenin yolunu buldum. Şu andan itibaren kimse pırasa yapmayı öğrenmezse orta vadede pırasadan ebediyen kurtulabiliriz. Çocuklarımıza pırasasız bir dünya bırakmak hepimizin görevi, bunu unutmayalım.

*İett’de ‘’Pilates yapıyorum’’ diyen kızın ağzına vurup, git patates yeme yap diyesim var. Bir gün yapacağım ama.

*Espiriye gerek kalmayan haber,
Obezlere şişman değil, şişko deyin. Sağlık Bakanı Recep Akdağ

*Yaptığım derin hesaplamalara göre tam tamına 99 tane 118’li numara türeyebilir. Zor oldu ama hesapladım. Yani şu ana kadar karşılaştıklarımız devede kulak. Bizi bekleyen daha onlarca 118 firması ve o firmaların çekeceği 118’li reklamlar. Kulağa ne kadar hoş geliyor de mi ? İnsanın kulağından nefret etmesine sebep veriyor bu gerçek. Of of.

*Eli ayağı düzgün bir 118’li firma çıksa, dese ki: Tüm 118’li reklamlar adına sizden özür diliyoruz, yeminlen biz de utanıyoruz bu reklamlardan. Tüm Türkiye’ye özür borçluyuz. He bu arada numaramız 188 xx dese, yeminlen en sevilen 118’li firma olmazsa nomerttim.

*Dudullu kendine yakışan bir AVM’ye kavuşuyor. Oruç AVM.

*Şu devirde Hakan Peker olmak vardı anasını satayım. Tüm ergenliği boyunca Sedat Peker’in yeğeniyim diye hava atmıştır. Bazı insanlar şanslı oluyor.

*Hala yaz uygulamasına geççez, kâr edeceğiz diye, 6 ay boyunca neden zarar ediyoruz, anlamış değilim.

*Bir bilgeye sormuşlar ‘’Peki sen ne öneriyorsun’’ diye, ‘’Ayakkap getirin, oynayım’’ demiş.

*Ne bileyim feyisbuka falan bir şey yazınca,bir şey paylaşınca, kimse beğenmez, yorum yapmazsa, sanki havaya konuşmuşum gibi bir hissiyata kapılıyorum. Ve o an kendime çok üzülmeye başlıyorum.

*Ve yılın espirisi Yılmaz Morgül’den gelir; Yılmaz  Morgül’e sorarlar, Nükleer hakkında ne düşünüyorsunuz, Yılmaz Morgül durur mui, yapıştırıverir cevabı:’’ Şu ana kadar biriktirdiğim başlık parasıyla nükleer başlık alacağım’’.

*Dahi anlamındaki de nassı yazılır ? Cümle kurulur. Sonra dahi anlamına gelen de’lerin kimliği tesbit edilir. Hepsi toplanır. Cümlenin kurulduğu yerden başka bir yere götürülür, oraya yazılır. Böylece dahi anlamındaki de’yi ayrı bir şekilde yazmış oluruz.  Cümlemizle de’yi yani bir bakıma sevenleri ayırdık da denilebilir.

*Kalkacak otobüsün önünü arabasıyla kesip yanındaki şahsı otobüse yetiştiren kişinin yaşadığı heyecan hiçbir yerde yoktur.

*Seçimler yaklaşırkene hangi parti ‘’peynirli poğçaya daha çok peynir’’ vaadinde bulunursa benim oyumu ve gönlümü o parti çalar. Benden demesi.

*O zaman bu haftalık da pılımı ve pırtımı toplayıp gideyim buralardan.

*Dı end.