5 Kasım 2010 Cuma

Yazıyorum da Noluyo-75


*Karşınızda yine ben. 1 haftalık aranın ardından geri geldim. Kıyıda köşede kullanmaya unuttuğum yıllık izin vardı da, ziyan olmasın diye ense yapayım dedim.

*Düşündüm de, aslında kendi işimin patronuyum. Ama biraz cimri bi patronum sanırım, kendime kuruş koklatmıyorum bu işten.

*Yine düşündüm de, iki kez üstüstte düşündüğüm de nadir olur, aysberg düşünen bir marulmuş.

*Çağımızın en modern filozoflarından olan Seren Serengil'den düşündürücü ve öğretici bir albüm isimi: Ben adamı ayrılırken tanırım.

*Her işte bi hayır vardır derlerdi de inanmaz idim. Düşünsenize, tarihte çok ünlü bir fizikçinin türk olduğunu. Mis gibi Newton bulmuş kuvveti, adına Newton demişiz. Düşünsenize Muharremin bu işe el attığını ve bulduğunu: 5 Muharremlik kuvvet uyguladığımızı veya bugün havanın 5 muharrem derece olacağını. Böylesi cidden daha hayırlı olmuş.

*Bu arada rejiden uyardılar, ben her işte bir hayır var dediklerinde inanıyormuşum.

*Şu yerinyüzünde şeytan olmak vardı cidden. Çok pis kebap iş vallaha. Törkiş kebap hemi de. Her sabah kalktığımızda elimizi yüzümüzü yıkarık. Sorarım neden ? Çünkü gece şeytan yüzümüzü yalamıştır. Düşünsenize bütün gece, nikol şörzinger olsun, biyonse olsun yalayıp duruyorsun. He arada muharreme denk gelmiyor musun, geliyorsun. Ama hangi birimizin karşısına çıkmıyor ki bu muharrem ? Allah belanı versin muharrem yav.

*Şu dünyada doğan görünümlü şahin yerine, şahin görümlü doğanı tercih ederdim. Düşünsenize ne kadar mütevazı, alçak gönüllü bir davranım.

*Benim babam doğan slx gibi adam.

*Filmlerde falan bir sevişim sahnesi olduğunda neden bu iki arkadaş görmemiş gibi sevişir. Biri de çıksın edebiylen sevişsin. Yok illa hayvan gibi sevişecekler.

*Şu ufak küççük sidiler var ya, neden bilmiyorum ama onlardan ben de bi kıllanma durumu söz konusu var. Sankim bir hek, bir virüs olayı dönüyo o sidilerde. O yüzden asla ve asla o sidileri pisime sokturtmam. Zararsızsa git böyük sidide getir.

*Şu yerinyüzeyindeki en böyük hayal kırıklığı, gastede son sayfadaki tam sayfa reklamdır. Ne güzel supor sayfasından çıkmışsın, bi sayfam daha var, orada da neşemi bulurum diyorsun. Pat şimdi reklamlar.

*Bazen bu yazı için not aldığım acandama, normal gündelik hayattan da notlar karalıyorum. Sonrada o notlara bakıp, bu notla ilgili ne yazacaktım ulan ben diye sıhatlarce düşünüyorum. Bi danesinde şöförler odası yazmışım. Tam 24 dakka 12 saniyem ''hallah hallah, ne yazacaktım lan bunla ilgili'' diye düşünerek geçti. 24 dakka 13. saniyede araç muanesi için gerekli bir not olduğunu anlayabildim. Allahtan beynim hızlı çalışıyor da, sonuca çabuk varıyorum.

*Buradan iett şöförlerine seslenmek istiyorum: Yeni takımlarınız hayırlı olsun.  Bize zammı geçirdiler, hemen kendilerine üst baş almışlar.

*Buradan bir de ergenlik dönemindeki gençlerimize seslenmek istiyorum. Yok ben danone yiyim, süt içiyim, basket oynayım, boyum uzasın da havam olsun diye düşünen evlatlarım. Sakın yapmayın böyle bir şey. Uzun boylu olmak şu dünyada sadece perde takmaya yarıyor. Başka hiçbir haltta yaradığı yok. Boyunuzu uzatıp, geleceğinizi, o ev sizin, bu ev benim şeklinde perde takarak heba etmeyin.

*Buradan bir de tebrik yollamak istiyorum. Saattlerin 1 saat geri alındığı gün, ileri miydi, geri miydi karıştırıp, saatini 1 saat ileri alan ve bir süre zamanı 2 saat ileriden takip eden kendimi kutlamak isitiyorum. Yapabilsem anlıma öpcüğü kondurcam vallaha.
*Buradan engilizceyi bulan adama sövmek istiyorum: Madem n'nin önüne k gelince o k'yi okutturmıyacaksın, neden k koyarsın. Sırf israf. İlerdeki nesiller bu gereksiz k tüketiminden dolayı k kuraklığı tehlikesiyle karşı karşıya. Hepsi senin suçun engilizceyi bulan adam.

*Buradan hepinize sesleniyorum: Dı End.