18 Ekim 2010 Pazartesi

Yazıyorum da Noluyo-73


*Ve huzurlarınızda ben.

*Çok önemli bir püf noktasıyla başlıyorum. Baş ağrısına yüzde yüz kesin çözüm buldum. Diyelim başımız deli gibi ağrıyor ve bu ağrıdan kurtulmaya çalışıyorsunuz. Çözümü çok basit. Canımızdan çok sevdiğimiz ayankımızın, en ufak olan parnakını, sepha, koltuk ve bu gibi arkadaşlarımızın ayaklarına sert bir şekilde gömçürüyoruz. Bu anda vücuttaki tüm ağrı stokları ayak küçük parnağımıza yönleneceğinden, başımıza ağrı falan kalmıyor. Böylecene ağrıdan kurtulmuş oluyoruz.

*Geçen arkadaş ortamında bi hava atım girişiminde bulundum, benim yazılarımdan nefret eden bir bireye, tam ''aaa ben senin yazılarını seviyorum'' diyen başka bir kaç bireyin gelmesi üzerine ''bak sen sevmiyorsun ama herkes beni bilir, tanır'' dedim. O da bana ''11880'ni de herkes biliyo'' dedi. Çok ağır konuştu namussuz. Yazılarımı şu an okumayacağından, sana istediğim hakareti edebilirim. Mal, sevsen okusan bu hakaretlere maruz kalmayacaktın.

*Düşündüm taşındım, bu kurtlar vadisi isimli dizinin neden bitmediğin buldum. Eğer dizi biter ise kuru sıkı mermisi sektörüne büyük bir darbe vurulmuş olacak. Satışlarda yüzde 70-80e varan düşüş olacak. İş verenler işçi çıkartmak zorunda kalacak ve işsizlik kervanına yeni insanlar eklenecek. Sırf bu yüzden devam ediyo olmalı bu dizi. Kesinlikle bu yüzden. He bi de polat aç kalmasın diye. Adam başka bir dizide oynayamaz. Bu rolü bile daha yeni yeni kavramaya başladı.

*Bu hayattaki en komik olay, sanki birilerinin açık açık yazsalar çalacaklarmış gibi lekolanın içindekiler kısmına ''le kola özütü'' yazması. Lan açık açık yazsan daha iyi. Bunlar bunu kullanmış böyle olmuş, biz bu özütten uzak duralım derler.

*Ben bu hayatta (üstteki hayatlan aynı hayat) en çok hangi insana acıdığımı buldum. Naptım, ettim ama buldum. Cem Yılmaz'a acırım ben arkadaş.Yok be, komedyen olan Cem'e değil. Bak Cem Yılmaz deyince hemen aklınıza o geldi. Ben asıl Cem Yılmaz'dan daha az ünlü olan Cem Yılmaz'a acırım. Hep ikinci pilanda kalıyor kendisi. Çok yazık.

*Şu kocaman, suratın 7ide 9unu kaplayan güneş gözlüğü takanlarda sanki ''ben ünlüyüm de, kendimi gizliyorum'' havası var. Nerede böyle gözlüklü bir insan var, gözlüğünü kaldırıp acaba içinde ünlü var mı diye konturol ediyorum. Kendimi resmen buna adadım.  Ama şu ana kadar herhangi bir ünlüye rastlamadım.

*Onu bunu bıraktım da, 1buçuk ay sonra 24 yaşına girecek bir insan olarak, hala ''kar yağsa da okullar tatil olsa'' demek nasıl bir duygu bilir misiniz siz ey okur ??

*1buçuk ay sonra diyerek, doğum günümün yaklaştığını belli ettiğimi falan sanmayın. Sadece olayı iyice özetlemek içindi o. Mizah içindi yane.

*Unutmadan, aranızda soran olacak,hemen cevap vereyim; Baş ağrısına uygulanan çözüm ayak küçük baş parnakı için uygulanamıyor ne yazik ki. Çünkü ayak küçük baş parnak ağrı katsayısı, baş ağrı katsayısından yaklaşık 100 kat daha büyük olduğundan, baş adlı organımızı yaklaşık 100 kere falan bi yere vurmak gerekiyor. Ama ben yaptığım deneylerde sanırım 17.de falan ölmüştüm. Hasstir. Ama ölünce otamatikman ayak küçük parnağı acısı da geçmiş oldu. İşe yarıyormuş demek ki.

*Ya kızlar kusura bakmayın sitem etcem şimdik size. Saçlarınızın ucundan mikroskobik merceklen görülecek kadar kısalıkta saç kestirdiğinizde, saç kestirmiş sayılmayın nolur ya. Ulan farkedilmiyo işte. Sonra da farkedilmeyince kızıyorsunuz. Ya farkedilecek kadar kesin, ya da sonsuza kadar susun. Yeminlen mezuraylan dolaşıyorum. Son görüşmedeki saç uzunluğunu not eder hale geldim.

*Ya şu otlu, uyuşturucu filmlerdeki oyuncular kadar mal insan olamaz yav. Kaç film çekildi bu konuylan alakalı ve her seferinde bi mal çıkıyor ve ot çalıyor. Ve netcesinde de yakalanılıyor. Yeni bu tarz bi film izlerken, '' he bu akıllı bi mala benziyor, önceki filmleri de izlemiştir, bu çalmaz, helaliyle satar kazanır'' diyorum. Yok bu da aynı çıkıyo çalıyor. Ve yakalanıyor. İyi oluyor ama.

*Şu engilizce öğrenmek ister misiniz diye sual yöneltip yol kesen arkadaşlar ne zaman yaklaşsa, ay em andırsıtent yu diyorum. Adamlarda beni engiliz sanıyor ve rahat bırakıyor. Ama bu deyişimi biraz geliştirmem lazım. Daha çok giresun şivesinden, los encılıs şivesine dönmem lazım bu derken. En sonunda kıllanacak biri.

*Bu aralar yazıtlarımı cumanın ertesinde değil de, pazarın ertesine yayımlayacağım. Belki böyle daha gözel olur he.

*Bitti.

0 yorum:

Yorum Gönder