17 Ağustos 2010 Salı

Yazıyorum da Noluyo-64


*Uzun süre yazmayınca kaçta kaldığımı unuttum. Umarm 64 sıra numarası doğrudur. Az yazmamış olayım da, fazladan zarar gelmez. Hatta siz de unutmuşsunuzdur böyük ehtemal. Keşke Yazıyorum da noluyo-164 falan ataydım başlığı. Bu kadar mal mal size açıklama yapmaya devam edip hatamdan dönseydim güzel olacaktı. Ama safım işte.
*Bu andan itibaren okuyacaklarınız 1.5 ay öncesinin yazıtı. Bazı olayları o günün koşullarını göze alarak okuyun e mi ?
*He unutmadan, her cumanın ertesi yeni yazıtım sizlerlen olacak yine. Herşey eskisi gibi olacak.
*Liraya hâlâ inatla milyon diyen insan ve o insana ”oha o kadar pahallı mı lan ?” diye karşılık veren insan ikilisi, bu yerinyüzeyindeki en güzel ikililerinde ilk 10u zorlar bence. Ama bence tabi.
*Memleketinin futbol takımının formasını giyip, inatla bir de sırt numarasına memleketinin plaka numarasına yazan insan, hazır ol şimdi sana çatacağım. Off ya, o kadar uzun cümle kurdum ki, cümle sonuna gelene kadar tüm çatma hevesim kaçtı. Haydi gidebilirsin sen. Sonra bi’ ara çatarım sana.
*Odun ekmeği ismi ne acayip aslında. Odunlara layık bir ekmekmiş gibi. Sanki öyle bir havası var. Belki de Odun Ekmeği Yapanlar Birliği Odası(OEYBO) başkanı her odun ekmek satışında ”aha bir odun daha” diye bıyık altından pis pis gülüyor.

odun ekmeği satış ofisi
*Bir başına, kimsesiz bir gitar görünce insanda onun tellerine bir tıngırdatma dürtüsü oluyor istemsizce. Ne zaman bir gitar görsem, ikinci sahne onun tellerine dokunmuş halde buluyorum kendimi. Çok ilginç. Ben piskolog olsam bunu incelerdim.
*En kötü karar bile kararsızlıktan kötüdür lafı acaba kaç kişinin hayatını mahvetmiştir. Arada sonunu düşünmeden laf eden atalar da var işte, naparsın. Ne de olsa atalarımız, bir şey de diyemiyorsun.
*Ey okur, size çok gizli bir bilgi vereceğim şimdi. Çirkin şansı diye bir şey yoktur. Adam baştan çirkin doğarak kaybetmiş, ne şansından bahsediyorsunuz siz allaşkına ?
*Sanırım bu sıralar, ”Havada 9 oldu ama hâlâ kararmadı” diyen insanlar dolmuştur etrafınızı. Bırakın ellemeyin, tam mevsimidir onların. Onlar da öyle mutlu oluyor işte.
*Bir gün çok sessiz bir araba arkamdan yaklaşsa ve ben onu son anda görüp korkudan kalp krizi geçirsem ve ölsem, o araba firmasına dava açsam kazanır mıyım ? Bir gün ölümüme sebep olacak şu çok sessiz arabalar. İnsan az biraz sesli yapar lan.
*Dolu otobüste eğer orta koridorda sırtını dayamalık yerde gidiyorsanız, ben diyim sizden büyük bir iş adamı falan olmaz. Ben sırtımı dayayım bana yeter bu, oturmakmış, şuymuş buymuş gözüm yok. Ya sırtımı dayayacak bir yerim de olmazsa diyen bir tipsiniz. Hayatta risk almayı falan sevmezsiniz siz. Orta halli bir esnaf olur sizden anca. Ama o orta bölmede durmayıp, sürekli arkaya doğru ilerleyen bir tipseniz, sizden ileride bir sabancı, bir koç olabilir. Ki kaldı ki onlar da otobüste asla o orta bölmeye sırtını yaslamazlardı. Biraz risk alayım, ayakta kalayım ama en sonunda ben rahat ederim diye düşünüyorsunuz. Siz bir süre sonra otururken, diğer kişi bütün yolu ayakta gidecektir. En sonunda gülen siz olacaksınız.
*Birileri şu kedilere aslan olmadıklarını söylesin yahu. Boşu boşuna aslan tribine giriyor zavallılar.
*Benden kısa boylu ve kendi boyunu bilmeyen bir insanla ne zaman boy konusu açılsa ve benim boyumu sorsa verdiğim 1,81 cevabına hep itiraz eder o kişi.”Yok abi en aşa 1,90 varsındır” diyerek. Biliyor çünkü lavuk, ben ne kadar uzunsam o da kendini bana kıyaslayarak kendini uzun sanacak. Ama kısasın dostum sen ne yazik ki.
*Şu tivıtır denilen yerdeki şu filozoflar da olmasa hayatımız ne kadar boş geçecek değil mi?
*0,9 uclu kalem kullanan insanların nesli tam tükendi sanarken dolabımda 0,9 uçlu kalem buldum. ve bu nesli kurtarmak adına 0,9 kalem kullanan bir bireyim artık. Hayır olum, cimriliklen nalakası var bunun yav ? Kullanıyım işte birazcık.
*Dı end.

0 yorum:

Yorum Gönder